Latin Amerika’nın dünyaca ünlü şehirleri Sao Paulo, Rio de Janeiro, Buenos Aires ve Santiago’yu’ mahalle mahalle gezip zengin kültürlerini deneyimleyeceğimiz, dünyanın yedi doğa harikasından biri olarak bilinen Iguazu Şelaleleri’nde tekne safarisi yapacağımız, Pasifik Okyanusu kıyısındaki Valpariso’da Pablo Neruda’nın rengarenk duvarlarını takip edeceğimiz sıra dışı bir yolculuğa hazır mısınız ? Hem Brezilya’nın hem Arjantin’in hem de Şili’nin en’lerine tanık olacağımız, bol bol dans edip eğleneceğimiz ve yerel kültürleri keşfedeceğimiz #BaşkaTürlüBrezilyaArjantinŞili aklınızı başınızdan alacak.
Gidiş: 23 Ocak 2025 Perşembe / 10:05 / Türk Hava Yolları / Istanbul – Sao Paulo
Dönüş: 2 Şubat 2025 Pazar / 11:40 / Türk Hava Yolları / Santiago – Istanbul
Bu seyahatte konaklayacağımız otellerin listesini aşağıda bulabilirsiniz.
São Paulo : The Universe Paulista by Intercity (1 gece)
Rio de Janeiro : Yoo2 Hotel Copacabana (3 gece)
Puerto Iguazú : Selva de Laurel (1 gece)
Buenos Aires : Hotel Savoy (2 gece)
https://www.savoyhotel.com.ar/
Santiago : Hotel Almasur Provedencia (3 gece)
https://www.almasurhoteles.cl/providencia/
*Otellerimizin şartlar doğrultusunda benzer kalitedeki alternatifleriyle değişebileceğini hatırlatalım.
Ücrete neler dahil?
Ücrete neler dahil değil ?
Brezilya-Arjantin-Şili Turu İptal ve İade Koşulları
İptal ve İadeler konusunda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı‘nın Paket Tur Sözleşmeleri Yönetmeliği’ne bağlı bir şekilde hazırlanan Satış Sözleşmesine uymakla yükümlüyüz.
Bize yazılı olarak bildirmek kaydıyla sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilirsiniz.
1. Brezilya-Arjantin-Şili seyahatinin başlamasından en az 30 gün önce yapılan iptal bildirimlerinde, ödenmesi zorunlu vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar hariç olmak üzere, herhangi bir kesinti yapılmaksızın ödemiş olduğunuz bedeli size on dört iş günü içerisinde tamamen iade ediyoruz.
2.Brezilya-Arjantin-Şili seyahatinin başlangıcına 30 günden az kalan iptal taleplerini maalesef kabul edemiyoruz. Böyle bir durumda ödemiş olduğunuz tur bedelinin tamamı sizden tahsil edilmiş oluyor ancak elinizde olmayan sebeplerden (bunlara mücbir sebepler deniliyor) dolayı seyahati iptal etmek durumunda kaldıysanız, yapmış olduğunuz ödemenin iadesi için adınıza yaptırdığımız Güvence Paketi’ne başvurup sigorta aracılığıyla iade başvurusunda bulunabilirsiniz. Sigorta şirketi başvurunuzu inceleyecek ve size bu konuda geri dönüş yapacaktır.
Size göndereceğimiz satış sözleşmesinde bu konular hakkında daha detaylı bilgiye bulabilir, sorularınız için bize ulaşabilirsiniz.
Seyahatin son akşamında Santiago gecelerine akmak elbette serbest 🙂
İstanbul’dan São Paulo’ya Uçuş
Türk Hava Yolları’nın Sao Paulo’ya direkt uçuşu ile Brezilya – Arjantin – Şili turu maceramıza başlıyoruz. Uzun bir uçuş olacak, o yüzden yolda gideceğimiz yerlerin kültürünü daha iyi kavrayabilmek için kitap olarak Aluísio Azevedo’nun “The Slum” ve Bruce Chatwin’in “Patagonya’da” eserlerini tavsiye ediyoruz.
Sao Paulo’ya inip otelimize yerleştikten sonra dışarı çıkıp eğlenmeye enerjisi olan gezginler şehrin tarihi tiyatro meydanını keşfetmeye çıkacağız.
Brezilya gezimizin ilk gününe sabah São Paulo sokaklarını keşfederek başlıyoruz. Şehrin en ünlü caddesi olan Avenido Paulista bugün trafiğe kapalı, yani standları dolaşıp sokak gösterileri izleye izleye Sao Paulo’da yaşamı birinci elden deneyimle fırsatımız olacak. Cadde boyunca müzeler, parklar, kafeler ve şehrin diğer kültürel simgelerini görüp, tabii ki dünyaca ünlü rengarenk grafitilerle kaplı Beco de Batman mahallesine de uğramayı eksik etmiyoruz.
Bu güzel şehre doyum olmaz ama Rio sahillerini daha fazla bekletmemek için akşamüstü uçağımızla güneye, festivaller kentine gidiyoruz.
Rio de Janeiro’ya gerek eğlence gerek sanat açısından Latin Amerika’nın başkenti desek yanlış olmaz. Dünya’nın en ünlü plajları, partileri ve manzaralarına sahip olan Rio’da bunların üçünü de deneyimleyebilmek için sabah erkenden şehir turumuza başlamalıyız. İlk durağımız artık bu kentin sembolu haline gelmiş olan Cristo Redentor heykeli. Corcovado tepesinde, denizden 700 metre yükseklikte şehre karşı kollarını açmış İsa heykeli dünyanın 7 “modern” harikasından biri sayılıyor, ama heykelin kendisi mi yoksa baktığı manzara mı daha nefes kesici onu size bırakacağız.
Artık Rio’nun ne kadar güzel göründüğüne tepeden tanık olduğumuza göre sıra Botafago ve şehir merkezinde yapacağımız kültür yürüyüşünde. Şehrin atan kalbi olarak tanımlayabileceğiniz bu kısımlar bizi turistik sahil bölgelerinden cıvıl cıvıl bar ve kafelerin olduğu, yerellerin deneyimlediği Rio ile tanıştıracak.
Akşam ise Riolular için yılın en önemli gününden küçük bir kesite şahit olmaya gidiyoruz: eğer orada olduğumuz günlerde Rio Festivali için hazırlanan samba okullarının prova gösterisi varsa ona da katılma şansımız olacak 🙂
Sahillerde bu kadar gezindikten sonra kumlara uzanıp bu meşhur plajların tadını çıkaramayacaksak da olmaz tabi. Otelde kahvaltımızdan sonra Copacabana kumsalında dalgalarla randevumuz var.
Bizim sahilde keyif yaptığımız vakit boyunca yanıbaşımızda bizi izliyor olacak Pão de Açúcar tepesine çıkmak için sıra Urca mahallesinde. Burada bahsettiğimiz efsanevi manzaralardan iki tanesiyle daha karşılaşıyoruz: Zirveden Corvocado’ya doğru bakıldığında size doğru bakan İsa heykeli ve tepeye çıkıp inerken yapacağımız unutulmaz teleferik yolculuğu.
Sıra Rio Janeiro’nun en nezih ve güzel mahallelerinden biri Santa Teresa’da yapacağımız keyifli yürüyüşte. Dar kıvrımlı sokaklar, arnavut kaldırımları ve tarihi tramvayı ile bizi adeta 100 yıl öncesinin Rio’suna götürecek bu semt aynı zamanda Brezilya’nın sanatçılarının ikametgahı olarak da biliniyor.
Sabah dalga sesleri ve Copacabana manzarasına uyandıktan sonra Iguazu bölgesine uçmak üzere havalimanına yol alıyoruz.
Parana ve Iguazu nehirleri tarafından üçe bölünmüş bu ormanlık coğrafya aynı zamanda Paraguay, Brezilya ve Arjantin arasındaki doğal sınırları belirliyor. Dünyanın tüm şelale sistemleri arasında en büyüğü olan Iguazu neredeyse 200’e yakın büyüklü küçüklü çağlayandan oluşmakta. Bu nehri gezerken hem Brezilya hem de Arjantin tarafından en iyi manzaraları görmek için ideal yol ise ikisi arasında yapacağımız bir tekne safarisi. Iguazu doğa parkının tam ortasından geçeçeğimiz bu yolculukta kendimizi şelaleler ile çevrili yemyeşil bir cennete bulacağız.
Otelimizdeki kahvaltı sonrası Brezilya ve Arjantin arasında yer alan köprüden geçerek sınırı geçmiş olacağız ve Arjantin’e ayak basacağız. İlk işimiz şelalelere bir de Arjantin tarafından bakmak olacak. Öğle yemeği sonrasında da rotayı başkent Buenos Aires’e çevireceğiz.
Akşam yemeğinde Buenos Aires’e her geldiğimizde uğradığımız Napoles’teyiz yine. Lezzetleri kadar dekorasyonuyla meşhur bu restoran aklınını başınızdan alacak.
Bu tarihi şehrin her mahallesi kendine has bir ruh ve kültüre sahip. Gezimize de bu mahallelerden en meşhuru, La Boca’dan başlıyoruz. Rengarenk binalara sahip, her köşesinde Porteño kültüründen parçalar ve şehrin tarihine tanık olabileceğimiz eserler barındıran La Boca, belki de tüm bu mahalleler arasından Arjantin’in ruhunu en iyi yansıtan. Düzenli bahçeler, şatafatlı binalar ve geniş meydanlarıyla Palermo ise bu şehrin diğer yüzünün temsil eden bir mahalle diyebiliriz.
Akşam saatlerinde ise yine çok özel bir deneyimin peşinde olacağız. Buenos Aires denince ilk akla gelen şeylerden biri elbette tango. Biz de tango yapmayı yerinde öğreneceğiz elbette, akşam yemeğinin hemen ardından tango dersimiz bizi bekler.
Kahvaltının ardından San Telmo’da çarşı pazar randevumuz olacak. Buenos Aires’in en renkli bölgelerinden biri olan San Telmo’daki öğle yemeğimizin ardından da seyahatimizin 3. ülkesi olan Şili’nin başkenti Santiago’ya uçmak için havalimanına doğru yola koyulacağız. Uçağımız dünyaca ünlü And Dağları’nı geçerken Pasifik Okyanusu ve And Dağları arasında nadide bir yer edinmiş olan Şili sınırlarına da ulaşmış olacak.
.
Öğleden sonra renkli Santiago sokaklarındayız. Rotamızda Plaza de Armas ve Cerro San Cristobal gibi bölgelerin yanı sıra ülkemize en uzak konumdaki örneği olmasıyıla bilinen Atatürk büstünden de geçecek elbette.
Santiago gündüzleri olduğu kadar akşamları oldıukça canlı, biz de bu canlılığa yakından şahit olacağız elbette.
Seyahatteki son sabahımızı Şili’nin en canlı ve tarihi şehirlerinden biri olan Valparaiso’ya ayırdık. Pasifik Okyanusu kıyısında yer alan bu liman kenti, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor ve kendine özgü mimarisi, renkli evleri ve zengin kültürel yaşamıyla dikkat çekiyor. Pablo Neruda gibi ünlü şairlerin de evi olan bu şehir, sanat galerleri, sokak sanatı ve kültürel etkinliklerle dolu.
Şehir, tepelere inşa edilmiş rengarenk evleri ve dar sokaklarıyla ünlüdür. Asansörler (funiculares) kullanarak tepeye çıkarak muhteşem manzaralar eşliğinde yürüyüşler yapacağımız Valparaíso’yu ve graffitilerle süslü sokaklarını çok beğeneceksiniz.
Santiago’ya dönmeden önce bir önemli durağımız daha var zira Santiago ve Valparaiosu arasında düzlükler ülkenin ilginç coğrafi yapısı sayesinde dünyanın en önemli üzüm bağlarından bazılarına ev sahipliği yapıyorlar. Biz de elbette seyahatin kapanış yemeğini bu bağlardan birinde yapacağız.
Seyahatin son akşamında Santiago gecelerine akmak elbette serbest 🙂
Sabah erken saatlerde Santiago Uluslararası Havalimanına ulaşacağız ve yine Türk Hava Yolları’nın direkt uçuşu ile İstanbul uçağında yerimizi alacağız. Yoldaki teknik Sao Paulo molasıyla beraber oldukça uzun bir uçuş ama muhtemelen seyahat yorgunluğuyla tüm yol boyu uyuyacaksınız 🙂
5,950 $
Ücret: 5,950 $
Ana sayfa